Öncelikle Ramazan bayramını ve ardından kutlanacak olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlarım.
Beşiktaş anlamadığımız bir şekilde maça antrenman modunda ve son derece ağır bir tempo ile başladı. Ümraniye ise Beşiktaş ‘tan daha berbat bir oyun anlayışı ile daha çok defansif anlayışla başladı. Oyuncu kadrosunun yetenekleri açısından bayağı önde olan Beşiktaş, ilk yarıyı yürüye yürüye oynayarak 1-0’lık üstünlükle soyunma odasına gitti. Ümraniye’nin ise Beşiktaş’a köstek olmaya niyeti yoktu. Sıkıcı geçen ilk yarının tek güzel tarafı Cenk’in Redmond’a attırdığı gol idi. Hayatında bu kadar kolay bir gol attığını sanmıyorum Redmond’ın. Sadece plase yapmak düştü kendisine, o da bu işi zaten iyi biliyor, gereğini yaptı kısacası.
Beşiktaş’taki tek değişiklik Rosier’in sağ kanadı yeniden kullanacak fırsatı yakalaması idi ama o da uzun zamandır oynamadığı için bizim beklediğimiz tempoyu oyuna yansıtamadı. Abubakar ve Cenk’in saman alevi gibi kısa aralıklarla oyuna dönmeleri ve biraz oynayıp biraz dinlenmeleri bana enterasan geldi. Kendilerini riske etmeden , kart görmeden oynayan Beşiktaş’ın gol ayakları bir var bir yok misali oyunu tamamladılar. Cenk’in kaçırdığı bir gol var, onu kaçırmayı Cenk gibi bir golcüye yakıştıramadım. Sonra 70. dakikada Abubakar’ın attığı bir gol var, şapkayı çıkarıp saygı duruşunda bulundum. Şenol hoca da bu golü ve skoru yerinde görmüş ki, yeter artık deyip kendisini kulübeye dinlenmeye çekti. Galatasaray’ın hızlı oyuncularına karşı Rosier oyunda olmalı ve 90 dakikayı tamamlamalıdır.
Cenk ve Aubakar, bu maçta gösterdikleri yüzde 40 tempolarını en az yüzde 80-90 seviyesine çıkarmalıdırlar. Beşiktaş’ta en son haftalarda en çok beğendiğim ve az hata ile oynadıkları için övgüyü hak eden oyuncular ise defans hattını oluşturan oyuncular. Göbektekiler ve kanat bekleri son derece uyumlular, umarım Rosier’de bu uyuma aktif olarak katılır. Salih ve Amir çok yetenekli olmasalar da verilen görevi yerine getiriyorlar. Oyun kurmada ve Beşiktaş’ı öne taşımada gayretliler. Onların en büyük yardımcıları olan Gedson’un artık bize eskiden yaptığı katkıyı yeniden yapması gerek. Biz, sadece rakip ceza alanı önünde istemiyoruz Gedson’u. Defansın önüne gelip Salih ve Ahmet’e de yardımcı olmasını istiyoruz. O alanda kazandığı topu taşıyarak Sağ ve sol kanatlarda oynayan Cenk ve Redmond’u pozisyona sokmak ve dönüşlerinin tedbirini almak zorunda olan bir Gedson istiyoruz. Eğer olmaz ise Galatasaray’ın, çabuk oyuncularının bulduğu pozisyonların altında ezilir kalır. Bana göre önümüzdeki hafta oynanacak olan Galatasaray maçının Beşiktaş açısından kilit oyunsu Gedson. Eğer oynar ve formanın hakkını verirse, biz o maçı alırız. Oynamaz ve bizi kendisine güvendiğimize pişman ederse, vay halimize.
Yazımın başlığında Redmond & Aboubakar işbirliği diye yazmıştım. Bu iki futbolcu Beşiktaş’ın oynadığı son maçlarda attıkları goller ile tabelaya isimlerini yazdırdılar, Beşiktaş‘ın kazandığı galibiyetlerde payları büyük.
Ligde sezonun son derbisini oynayacak olan Beşiktaşlı futbolcular derbiden Galibiyet ile ayrılıp tüm taraftarlarına galibiyet ederek sezona veda etmeliler diye düşünüyorum.
Ali ENGİN