Galatasaray 5-0-5 dizilen her takımı yener – Uğur Meleke |
Dün Seyrantepe’deki maçın daha 10’uncu dakikası dolmadan Okan Buruk’un planını net bir şekilde gözlemleyebiliyorduk sahada: Sete yerleştiler. Baskın bir iç saha oyunu sahnelediler. Ancak esas sır, tamamlayamadıkları hücumlardaydı. Bir atağı bitiremediklerinde, top Trabzon’a geçtiğinde o bölgede hemen kalabalıklaştılar. Baskıyla ya topu geri kazandılar, ya da başaramıyorlarsa küçük faullerle karşı atağı kestiler. Bunun neticesi olarak zaten Icardi’nin ilk golü geldi. Ayrıca ilk devrenin sonunda Galatasaray’ın 12, Trabzon’un 2 faul yapmış olma nedeni de buydu: Karşı pres stratejisi.
Trabzonspor 5-0-5 gibi oynuyor. Kourbelis ve arkası bir takım. Ön taraf ayrı bir takım gibi. Bordo-mavililerin öncelikli takviye ihtiyacı bence iki yönlü orta saha. G.Saray’daysa zaten bu merkez üçlüsü, geçen sezonu şampiyon bitiren orta saha. Kollektif düşünüyorlar, oyunun iki tarafını da harika bölüşüyorlar. Karşılarında 5-0-5 oynayan hangi takımı bulsalar merkezi ele geçirir, o maçı bir şekilde kazanırlar. (HÜRRİYET)
Geçen sezondan kalma bir gece – Engin Kehale |
Galatasaray-Trabzonspor karşılaşmasında maç önü kadrolara baktığımızda önümüze ilginç bir tablo çıkıyordu. Sahadaki 22 oyuncudan sadece üçü (Angelino, Benkovic ve Kourbelis) geçen sezon takımların formasını giymemişti. Ana değişiklik, takımına geçen sezona göre daha hâkim olan bir Bjelica gibi gözüküyordu. Hırvat teknik adam, belli ki bu sistemde ısrarcı olacak. Kourbelis’i merkezde tek bırakıp, Bakasetas’ı oyun kurulumunda onun yanına getirerek zaman zaman ortayı ikileyecek. Trabzon’un dün yediği gol de tam bu noktadan geldi aslında. Yunan oyuncunun gereksiz yere topla fazla oynaması ve top kaybı, Galatasaray’ın en iyi bildiği pas bağlantısı Kerem-İcardi’yle birleşince, Karadeniz temsilcisi birkaç saniye içerisinde topu ağlarında gördü.
Kerem Aktürkoğlu’nun paragrafı ayrı. Eski bir Amerikan First Lady’si Eleanor Roosevelt şöyle der: “Ben, bugünkü beni, dün verdiğim kararlara borçluyum.”Aktürkoğlu, kendini yenilemekten ve çabalamaktan hiç vazgeçmeyen bir karakter. Eskiden topu alır, birkaç saniye sonra kafasını kaldırırdı. Artık önce kafasını kaldırıp, sonra topa dokunuyor. İcardi’nin golündeki hızlı kararı gol kadar değerli. (HÜRRİYET)
Büyük maçların golcüsü Icardi – Osman Şenher |
Galatasaray kendi sahasında hangi takımla oynarsa oynasın, 12. adamın müthiş desteğiyle maça 1-0 önde başlıyor. Gerçekten futbolcular kadar, taraftarlar da çok önemli. Trabzonspor çok mücadele eden taş gibi bir takım. İki takım da fazla gol pozisyonuna girmemesine rağmen kıran kırana mücadele ettiler. Zaman zaman da olsa karşılaşma içinde sertlik de ön plana çıktı.
Hakem Atilla Karaoğlan da maçı iyi kontrol edemeyince kasti tekmeler, omuzlar, ayağa basmalar havada uçuştu. Bundan da nasibini alan Torreira oldu. Sakatlamaya dönük ayağına basılıyor, hakemin gözünün önünde oluyor ama maalesef hakem cezayı kesemiyor. Bu tür hakemler futbolcuları da geriyor, haksız yere kart görmelerine neden oluyor. Her neyse, bunlar federasyonun işi. Yalnız Karaoğlan gibi yeteneği kısıtlı hakemlere büyük maçları vermemeleri gerekir.
Icardi gibi bir santrforun varsa maça yüzde 51 ile başlıyorsun. Maç boyu net pozisyon olarak bakıyorum; Kerem Aktürkoğlu, Bakasetas’tan kaptığı topla Icardi’ye pas veriyor, Arjantinli futbolcu da zor pozisyonda olmasına rağmen, usta bir vuruşla gol perdesini açıyor. Böyle bir golcün varsa onu topla daha çok buluşturmalısın. (MİLLİYET)
Tam bir üstat golcü: Mauro İcardi! – Levent Tüzemen |
MHK Atilla Karaoğlan’a FIFA kokartını neden takmış anlayamadım. Bir maç ancak bu kadar kötü bir yönetimle rezil hale getirilirdi. Karaoğlan, kornerlere aut verdi, olmayan faullere düdük çaldı, olan faulleri pas geçti, avantajları oynatmadı, Galatasaraylı oyuncuları sinirlendirmek için elinden geleni yaptı, hakkını aramaya çalışana da sarı kartını hemen çıkardı. Dilerim gözlemciler, başta İbrahim Aksoy hakeme geçer not vermezler.
Maça gelince Tete, Zaha ve Hakim Ziyech’le oynadığında İcardi çok mutlu olacak ve bol pozisyon bulacaktır. Bakambu ve Kerem Demirbay oyuna girdikten sonra bile İcardi az da olsa istediği topları aldı ama ne kenarlardan ne de kanatlardan İcardi yeterince beslenmiyor ve yalnız kalıyor. Attığı gol tam bir üstat golcü vuruşuydu. Çünkü kaleci Uğurcan cepheden kaleyi kaplamıştı ama Arjantinli yıldız, iğne dileğinden geçiren bir vuruş yaptı. İcardi’nin kafa toplarında üstün olduğunu biliyoruz. İkinci gol de Kaan Ayhan’ın ortasına şut sertliğinde bir kafa vurup, bütün taraftarları rahatlattı. (SABAH)