Maçın başlama düdüğü ile yediğimiz gol ve maç bitti derken Josef’in sahneye çıkıp attığı 2. gol ile zorlu deplasmandan alınan Altın değerinde 3 puan…

Gelelim Maça;

Dün akşam seyrettiğimiz Galatasaray – Hatayspor maçı ile izlediğimiz Konya- Beşiktaş maçının arasında dağlar kadar fark var.

Beşiktaş taraftarı olarak bu maç ikinci yarı 3-1 kazansak ne yazar. Vasatı aşamayan iki takımın arasındaki bu maçın ilk yarısını izlerken futbol adına çok üzüldüm.

Muleka götüreceği topa vuruyor, pas vereceği yerde şut atıyor. Takımda ne yaptığını bilen yok. Topu rakip alana taşımak yerine uzun paslar yapılıyor ve o paslar da rakibe gidiyor. İzlerken eziyet çekiyorum resmen. Biraz hızlandırın şu oyunu arkadaşlar, bırakın şu yan pasları, topu alan taşısın, sorumluluk alsın, çalım atsın, boş alana gitsin, Çok mu istiyorum, bunlar futbolun gerekleri . Beşiktaş Konyaspor’dan, Konya Beşiktaş’tan çekiniyor ve adına futbol denen ucube de sahaya yansıtılıyor. Yazık, her iki takım için de yazık. Her pozisyonda yerde yatan Konyalı futbolcular zaten hızlı olmayan oyunu daha da durduruyor. Kısacası; eziyet çekmeye devam…

Acaba, Beşiktaş ikinci yarıda küllerinden yeniden doğar mı ne dersiniz

Yanlış mı yazmışım ? Bana kaç kişi katılır ilk yarı için. Sadece ilk yarıda değil ikinci yarıda buna dahil.

Beşiktaş ne oynadı bilen var mı?

Saiss-Josef ikilisinin takıma katkısını gördünüz mü ?

İkinci yarıya biraz canlı ve istekli başladı Beşiktaş ve golü de buldu. Sonrasında Beşiktaş, oyuna ağırlığını koyacak ve kendi lehine çevirecek diye beklerken, Konyaspor oyuna ortak oldu hatta olmakla kalmadı sağdan Michalak, soldan Bytyqi ile bir yüklenmeye başladı aman Allah’ım o ne pozisyonları kaçırdılar. Çok büyük bir şanssızlıkla yediği golden sonra kaleci Mert’in çıkarttıkları ve direğin üstünden, yanından kaçanlarla beraber maç gidiyor dediğimiz bir anda Konyalı oyuncu bize pozisyonu verdi ve sağ olsun emekli olma zamanın geldi galiba dediğimiz Josef’de ibreyi bize döndürdü.

Kendimizi kandırmayalım.

Ben, skora değil oyuna yazıyorum. Doğru dürüst varyasyon çeşitliliği olmayan, sabit oynayan, ağır oynayan, gereksiz yan paslarla oyunu soğutan ve birbiri ile yardımlaşması olmayan bir takımımız var. Son dakikada attığımız gole ben de zıplayarak sevindim, ben de Beşiktaş diye bağırdım ama bu yetmez. N’koudou’nun oyuna girmesi ile kazanılan ivme, Başta Gedson Fernandes, Masuaku’nın ve Mert’in olağan üstü gayreti bize maçı kazandırdı. Her hafta bu kadar eziyet çekilir mi bilmiyorum ama düzelir diye de izlemeden yapamıyorum.

Kaleciler yalnız insanlardır, 90 dakika boyunca oyunu geriden takip ederler kendi kendine konuşur oyunu geriden izleyen tek oyuncudur. 90 dakika boyunca kurtarır kurtarırsın bir anlık hatan bütün maça etki eder belki seni şampiyonluktan eder.

“Mert GÜNOK” Geçen hafta Beşiktaş ‘ın Kasımpaşa maçında kurtardığı net gollük pozisyonlar ile Beşiktaş ‘ın 3 puan almasında etki etmişti maça damgasını vurmuş maçın adamı seçilmişti.

Geçen hafta maçın adamı olan Mert Konyaspor maçında maçın başlaması ile öyle bir hata yaptı ki o an dünyası yıkıldı sanki Mert’in onun yüz ifadesi her şeyi anlattı ben izlerken içim burkuldu. Mert bu tarz olaylar 40 yılda bir olur, bu akşam hatanın telafisini arkadaşların mücadele ederek kapattı ve maçı sana armağan ettiler.

ALİ ENGİN